Her gülüşün temelinde emek, güven ve bilim var

Estetik diş hekimliğinde doğal sonuçlar, bilimsel yaklaşımlar ve hassas çalışmalarından aldığı güçle öne çıkan Dt. Selen Özbirecikli, her hastasına kişiye özel bir gülüş tasarımı sunmayı mesleğinin merkezine koyuyor. Gülüş tasarımını yalnızca bir estetik uygulama değil; fonksiyon, sağlık ve özgüvenin bir bütünü olarak ele alan Özbirecikli, hastalarının ihtiyaçlarını doğru analiz ederek hem doğal hem uzun ömürlü sonuçlara ulaşmayı hedefliyor.

Gülüş estetiğine yaklaşımı ile dikkat çeken Dt. Selen Özbirecikli ile şu an Bossan Hastanesi'nde sürdürdüğü mesleğini, estetik uygulamalardaki prensiplerini ve hastalarına sunduğu bütüncül bakış açısını konuştuk.

Sizi tanıyabilir miyiz?

1997'de Gaziantep’te doğdum. Erdem Koleji Fen Lisesinden mezun olduktan sonra İstanbul Aydın Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesini kazandım. Hem anne hem baba tarafı olarak Gaziantepli olduğumuz için bu şehirle ve bu şehrin kültürüyle bağım çok güçlü. Bu sebeple 2020 yılında üniversiteden mezun olur olmaz Gaziantep’e döndüm ve mesleğimi icra etmeye burada başladım.

Size hastalar hangi tedaviler ve uygulamalar için gelebilir. Hangi tedavileri yapıyorsunuz?

Gülüş tasarımı olarak nitelendirdiğimiz; lamine, Emax, implant üstü protezler, zirkonyum destekli porselen restorasyonlar, estetik bonding uygulamaları, diş beyazlatma, gummy smile tedavileri, gingivektomi / gingivoplasti; bununla beraber diş eti hastalıklarına yönelik tedaviler, çocuk diş tedavileri, kanal tedavi, retreatment, apikal rezeksiyon, sabit ve hareketli protezler, diş sıkmaya bağlı oluşan bruksizme yönelik masseter botoks uygulamaları, dental fobisi olan yetişkin ve kooperasyon güçlüğü yaşayan çocuk hastalar için genel anestezi altında diş tedavileri, implant, 20 yaş ve gömülü diş çekimleri dahil olmak üzere birçok cerrahi işlemi uygulamaktayım.

Özellikle yoğunlaştığınız bir tedavi alanı var mı?

Mesleğimin tüm alanlarını severek icra ediyorum, ancak gülüş tasarımı multidisipliner bir süreç olduğu için, esasında tüm diş branşlarının koordinasyonu ile ilerlemiş oluyor. Böylece hem estetik hem fonksiyon anlamında güçlü bir sonuç ortaya çıkarmak beni oldukça motive ediyor.

Günümüzde en sık tercih edilen diş estetiği uygulamaları nelerdir?

Hastanın ihtiyacına göre değişmekle birlikte lamine, Emax, zirkonyum restorasyonlar, estetik bonding uygulamaları, gummy smile tedavisi ve diş beyazlatma en sık tercih edilen tedaviler arasında.

Kozmetik uygulamalar yalnızca estetik açıdan değil fonksiyonel açıdan da önemli olsa gerek…

Elbette. Tam da bu sebeple kişiye özel planlamalarla hareket ediyorum. Estetik dokunuşları kesinlikle hastanın fonksiyonel kullanımını bozmayacak şekilde ona uygun endikasyonla yapmamız gerekiyor. Estetik beklentiyi gözetirken; çiğneme, konuşma, kapanış, yapılan restorasyonun biyomekanik dayanıklılığını baz alarak ilerliyorum.

Bir hastaya gülüş tasarımı planlarken en çok hangi kriterleri göz önünde bulunduruyorsunuz?

Gülüş tasarımı multidisipliner bir yaklaşım gerektirir. Birçok tedavinin doğru sırayla planlanması ve uygulanmasıyla başarılı sonuçlar elde ederiz. Bu nedenle benim için en önemli aşama, doğru endikasyonun konulduğu planlama kısmıdır.

Hastanın beklentisini ayrıntılı şekilde öğrenirim; bu beklenti fonksiyonel anlamda hastaya uygun mu, bunu değerlendiririm. Bunu yaparken, çene-yüz oranları, dikey boyut, gülüş hattı, dudakların konumu, alt-üst çene kapanışı, yaş, cinsiyet, hastaya en uygun ve doğal renk tonu gibi birçok kriteri analiz ederim.

Benim için amaç yalnızca estetik bir gülüş elde etmek değil; hastanın fonksiyonel olarak da rahat kullanabileceği, dayanıklı ve olabildiğince uzun ömürlü dişlere sahip olmasını sağlamaktır.

Estetik sonuç isterken doğal görünüm nasıl korunuyor?

Planlamaların hepsi kişiye özel ve çok hassas... Kişiye özel hareket edildiğinde hem beklentileri hem doğallığı bir arada tutarak cilt tonundan, mevcut dişlerin rengine ve çene yüz yapısına dikkat ederek ilerliyoruz. Tabii doğru laboratuvar ile çalışmak da işin bir diğer önemli parçası.

Hastanın beklentisi ve hekimin doğru bulduğu estetik çizginin uyuşması için nasıl bir yol izliyorsunuz?

Hastanın beklentilerinin, fonksiyonel anlamda onu nasıl etkileyeceğini tüm seçenekleriyle anlatıyoruz. Burada hastanın tüm detayları bilmesi, neyin ne için yapıldığına hakim olması çok önemli. Hasta ile iş birliğiyle ilerlendiğinde ortaya daha başarılı ve mutlu bir tablo çıkmış oluyor. Bu da hastanın ancak detayları bilmesi ile mümkün. Koruyucu diş hekimliği kapsamında; fonksiyonu bozabilecek işlemleri yapmaktan neden kaçındığımızı, neden minimal invaziv işlemleri öncelediğimizi, renk seçiminden diş boyutunun oranına kadar detaylı konuşmamız gerekiyor.

Dijital diş hekimliği ve teknolojiler tedavilerinize nasıl bir katkı sağlıyor? Siz bu gelişmeleri takip ediyor musunuz?

Dijital gelişmeler ve bunların diş hekimliğine kattığı inovasyon hem hekim hem de hasta açısından büyük konfor ve zaman tasarrufu sağlıyor. Aynı zamanda ortaya çıkacak tasarımın daha estetik olabilmesini destekliyor. Ben de bu alandaki inovasyonları yakından takip ediyor, düzenli olarak eğitimlerle kendimi güncelliyorum. Böylece yenilikleri günlük pratiğime entegre edebiliyorum.

Bir diş hekimi olarak hastanede görev yapmanızın avantajları neler?

Hastane ortamında çalışmak, hastaya çok daha bütüncül bir yaklaşım sunmamı sağlıyor. Özellikle sistemik rahatsızlığı bulunan, hamile, özel takip gerektiren veya genel anestezi altında tedavi edilmesi gereken hastalarda konsültasyonların hızlı ve güvenilir olarak sağlanabilmesi büyük bir avantaj.

Aynı çatı altında birçok branşın bulunması; tıbbi değerlendirmelerin, gerekli tetkiklerin ve acil müdahalelerin hızlı yapılabilmesini sağlayarak hasta için de hekim için de büyük konfor ve güven ortamı sağlıyor

Mesleğinizde sizi en çok ne motive eder?

Büyük bir özveri ve emek ile tedavilerimi sonuçlandırıyorum. Hastalarım koltuktan kalkarken tedavinin beni tatmin etmesi ilk motivasyonum oluyor. İkincisi de hastalarımdan aldığım güzel geri dönüşler. Hasta memnuniyeti, hastanın güvenini kazanmış olmak bir hekim için paha biçilemez.

Hastalarınızın estetik gülüşe kavuşması psikolojik olarak nasıl etkiler yaratıyor?

Gülüş, insan iletişiminde belki de en güçlü ifade aracıdır; bir kişinin kendine olan güvenini, ruh halini ve sosyal etkileşimini doğrudan yansıtır. Bu nedenle estetik bir gülüşe kavuşmak, yalnızca fiziksel bir değişim değil, aynı zamanda psikolojik ve sosyal bir dönüşüm anlamına gelir.

Hastalarımda tedavi sonrası gözlemlediğim en belirgin değişikliklerden biri, özgüvenlerinde yaşanan artış oluyor. Kendilerini aynada ya da fotoğraflarda daha çok beğeniyor, gülümsemekten çekinmemeye başlıyorlar. Bu özgüven artışı, günlük yaşamlarını da doğrudan etkiliyor; sosyal ilişkilerde daha rahat iletişim kuruyor, iş hayatında kendilerini daha iyi ifade edebiliyor ve çevreleriyle etkileşimlerinde daha pozitif bir enerji yayıyorlar.

Özellikle uzun süre gülüşünden memnun olmayan veya diş görünümü nedeniyle kendini geri çeken hastalarda, yapılan estetik dokunuşlar sonrasında gözle görülür bir psikolojik rahatlama oluyor. Bu da benim için son derece kıymetli bir sonuç.

Gülüş tasarımı sonrası hastaların dikkat etmesi gereken bakım önerileri nelerdir?

Gülüş tasarımı, uzun emekle planlanan çok aşamalı bir süreç olduğu için, tedavi sonrası bakım, hastanın elde ettiği sonucu koruması açısından son derece önemli. Hastalarıma her zaman şu önerilerde bulunuyorum; Öncelikle düzenli ağız hijyeni çok büyük bir öneme sahip. Günde en az iki kez diş fırçalama, ara yüz temizliği ve gerektiğinde antiseptik gargara kullanımı özellikle porselen restorasyonların çevresindeki diş eti sağlığını korur.

Gülüş tasarımı yaptığımız pek çok hastada fark edilmeyen bruksizm (diş sıkma) olabiliyor. Bu nedenle bunun dikkate alınıp gerekli olduğu takdirde kişiye özel hazırlanan uygun splint plakları kullanması gerekebilir. Böylece restorasyonları korumuş oluyoruz.

Ayrıca her ne kadar restorasyonlar dayanıklı materyallerden yapılmış olsa da, sert kabuklu yiyecekleri dişler ile kırmak, buz çiğnemek, tırnak yemek gibi diş ve diş etlerini riske eden alışkanlıklardan hem doğal dişlere hem de restorasyonlara zarar verebileceği için kaçınılması gerekir.

Tüm bunların yanında düzenli olarak kontrol randevularını aksatmamak çok önemli. Bu kontrollerde diş eti sağlığı, kapanış ilişkisi ve restorasyonların yüzey bütünlüğü değerlendirilir. Sonuç olarak elde ettiğimiz gülüşü uzun yıllar sağlıklı bir şekilde koruyabilmek için, hem ağız bakım rutini hem de düzenli kontroller büyük önem taşıyor.

İş hayatınız dışında kalan zamanlarda neler yapmaktan hoşlanırsınız? Hobileriniz ve ilgi alanlarınız nelerdir?

Boş zamanlarımda tenis oynamayı, yüzmeyi, kitap okumayı çok seviyorum. Özellikle ailem ve yakın arkadaşlarım ile vakit geçirmek, yeni yerler keşfetmek, yeni lezzetler denemek, hoşuma giden farklı workshoplara katılmak ilgimi çekiyor.

Sosyal Medyada Paylaş

GÜLŞAH SERT