Yükleniyor...

Cilt güzelliği kadar sağlığı da önemli

16 Aralık 2025

Uzun yıllara dayanan klinik tecrübesi, bilimsel yaklaşımı ve doğal sonuç odaklı estetik vizyonuyla tanınan Dermatoloji Uzmanı Dr. Selin Aktaş Aykanat, hem dermatolojik hastalıkların tedavisinde hem de kozmetik uygulamalarda ön plana çıkıyor. Dr. Aykanat, bilgi birikimini; kendine özgü yaklaşımıyla şekillendirdiği kendi özel kliniğinde hastalarıyla buluşturuyor.

Cildi yalnızca estetik bir bütün değil, aynı zamanda bedenin iç dengelerini yansıtan bir organ olarak ele alan Uzm. Dr. Aykanat; güncel cihaz teknolojilerini, bilimsel protokolleri ve kişiye özel tedavi anlayışını bir araya getiriyor. Doğal görünüm arayışının giderek önem kazandığı bu dönemde, hastalarını abartısız ama etkili uygulamalarla buluşturmayı hedefleyen Uzm. Dr. Aykanat; Klinik pratiğinde gençleşme, leke tedavisi, iz ve akne yönetimi gibi çok yönlü dermatolojik ihtiyaçlara cevap verirken; güven, şeffaf iletişim ve kişiye özel planlama yaklaşımıyla da dikkat çekiyor.

Sizi tanıyabilir miyiz?

1980 yılında İzmit’te doğdum. İlk, orta ve lise öğrenimimi İstanbul’da tamamladıktan sonra İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi’nden mezun oldum. 2010 yılında ise Sağlık Bakanlığı  İstanbul Göztepe Eğitim Araştırma Hastanesi’nde Dermatoloji Uzmanlığı eğitimimi tamamladım. Mecburi hizmetimi Şanlıurfa M. Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tamamladıktan sonra Gaziantep 25 Aralık Devlet Hastanesine atandım. 2020 yılında Gaziantep Liv Hospital Dermatoloji Kliniğini kurdum ve 5 yıla yakın orada çalıştım. Ağustos 2025 itibarı ile hastalarımı kendi kliniğimde ağırlamaktayım.

Dermatolojiye ilginiz nasıl başladı?

Dermatoloji hem bilimsel derinliği hem de estetikle birleşen yönü nedeniyle beni her zaman cezbetmiştir. Vücudumuzun en büyük organı olan deri aslında birçok organ ve sistem ile yakın ilişkide olup; iç hastalıklardan strese birçok durumun yansımalarını da cildimizde görmekteyiz. Ayrıca sağlıklı bir cilt özgüvenin de en büyük unsurlarından biridir.

Yeni kliniğinizin kuruluş hikayesi nedir?

Kliniğim, uzun yıllara dayanan dermatoloji ve kozmetoloji bilgimi güncel teknolojiler ile konforlu ve huzurlu bir ortamda danışanlarım ile buluşturmak niyeti ile kuruldu. Amacım danışanlarımın kendilerini güvende ve anlaşılmış hissettiği, bilimsel protokollerin ön planda olduğu bir merkez oluşturmaktı. Kliniğimizdeki tüm cihaz ve uygulamaları etkinliği bilimsel olarak kanıtlanmış yöntemler arasından seçtim.

Kliniğinizde hangi tedavi ve cihazlara yer veriyorsunuz?

Kliniğimde bir dermatolog olarak tüm saç, deri ve mukoza hastalıklarının tanı ve tedavisinin yanı sıra cihazlı ve cihazsız kozmetik işlemler yapmaktayım. Cihaz parkurumdaki Q switch lazer ile hızla ışıldamayı sağlayan karbon peeling ve tüy sarartma gibi işlemlerin yanında leke ve akne tedavisi, ton eşitleme, dövme silme; Fraksiyonel karbondioksit lazer ile cilt gençleştirme, gözenek ve iz tedavisi; BBL lazer ile gül hastalığı olarak bilinen roza hastalığı, yüzeysel leke tedavileri, akne tedavisi, cilt gençleştirme; altın iğneli radyofrekans ile cilt gençleştirme, akne izi başta olmak üzere iz tedavileri yapmaktayım. Bunun yanında kliniğimde dermatolog bakışı ile profesyonel cilt bakımı ve lazer epilasyon da yapılmaktadır.

Bu mevsimde hastalarınız en sık hangi şikayetle başvuruyor?

Bu aralar en sık akne ve akne izleri, leke problemleri, saç dökülmesi, yüzde matlık ve elastikiyet kaybı yaşayan hastalarımız başvurmakta. Benim her zaman vurguladığım, ‘doğal sonuçlar isteyen’ hasta sayımız çok arttı. Amacım kişinin yüz yapısı ve ihtiyacına uygun abartısız ama etkili dokunuşlar yapmak.

Tedavi planlarınızda neye dikkat ediyorsunuz?

Her hastayı mutlaka ayrıntılı olarak muayene ediyor, dermoskopik inceleme ile cildinin iç yapısını da değerlendiriyorum. Cildin yapısı, yaşam tarzı, güneşe maruziyeti ve tıbbi geçmişi tedavi planımızı etkiliyor. Hastayı bir bütün olarak ele alıp kişiye özel protokoller oluşturuyoruz. Yaptığımız tüm işlemlerde sadece genç görünmeyi değil aynı zamanda danışanlarımızın cildinin daha sağlıklı olmasını sağlamak birincil amacımız. Danışanlarımızın taleplerini bir dermatolog gözüyle değerlendirdikten sonra cildinin ihtiyacı olan tedaviyi öneriyorum.

Son yıllarda en çok ilgi gören işlemler hangileri?

Son yılların trendi, “doğal ve genç“ görünmek. Bunu sağlamak için en çok altın iğneli radyofrekans, fraksiyonel lazer, eksozom uygulamaları, biyostimülan enjeksiyonları gibi cildi uyararak gençleştiren uygulamalar ile cilt kalitesini arttıran mezoterapi ürünleri revaçta. Hacim kaybı olan alanlarda “sadece gerektiği kadar” dolgu uygulamaları ve yoğun kas hareketi sebebi ile kırışıklığa meyilli alanlarda ise doğal uygulanan toksin tedavileri popülerliğini korumakta. Hızla ışıldamak isteyen danışanlarımız için ise BBL ve q switch lazer uygulamaları sık uyguladığımız işlemler arasında.

Cilt bakımlarında mevsimsel farklılıkların olduğunu biliyoruz. Kış mevsimi için önerileriniz nelerdir?

Kış mevsimi; soğuk hava, rüzgar, düşük nem ve kapalı ortamlardaki ısıtma sebebi ile cildin en kolay kuruduğu ve bariyerinin en kolay bozulduğu mevsimdir. Bu sebeple cilt tipine uygun ama yumuşak temizleyiciler seçilmeli, nemlendiriciler ihmal edilmemeli, lüzum halinde hyaluronik asitli serumlarla desteklenmelidir. Atopiye meyilli bireylerde tüm vücudun sabah akşam nemlendirilmesi önemlidir. Ayrıca dudak kuruluğu ve el sırtında egzama oluşumunu engellemek için bu bölgeleri de yoğun ve bariyer onarıcı ürünlerle desteklemek gerekir. UV indeksinin düşük olduğu bu mevsim biz dermatologların en sevdiği; lazer ve radyofrekans ile cilt gençleştirme, iz tedavisi ve leke tedavisi gibi iyileşme periyodu gerektiren ve güneşten korunmanın önemli olduğu tedavilerimizi çok daha rahat yaptığımız bir mevsimdir.

Son zamanlarda kozmetik işlem ve ürünler hakkında yoğun bilgi kirliliği ve çok sayıda ürün kullanımı söz konusu, bu konudaki görüşünüz nedir?

Sosyal medyanın da etkisi ile artık çok genç yaşlardan itibaren çoklu serum kullanımı ve çok sayıda işlem yaptırma akımı başladı. Evde doğru ürünlerden oluşan bir rutin uygulamak elbette ki çok kıymetli, ancak bu rutinin ihtiyaca yönelik ve sürdürülebilir olması gerekmekte. Bu rutinin vazgeçilmezleri temizleyici, nemlendirici ve güneş koruyucu. Eşlik edecek serumları ise tamamen kişiye özel butik bir tedavi rehberi şeklinde hazırlıyorum. İşlem seçimlerim de her zaman isteğe değil ihtiyaca yönelik oluyor. Son zamanlarda moda olan çocuk yaşta kozmetik kullanımına ise kesinlikle karşıyım.

Birçok kozmetik işlemi uzman olmayan kişiler tarafından yapılıyor, bu konudaki düşünceleriniz nedir?

Çok güzel bir konuya değindiğiniz için teşekkür ederim. Son zamanlarda ne yazık ki ruhsatsız ürün ve yetkisiz uygulayıcı sayısı çok arttı. Yediğimiz, içtiğimiz, giydiğimiz ürünlerin organik ve sağlıklı olması konusunda bu kadar dikkat ederken cildimize ne olduğunu bilmediğimiz ürünlerin enjeksiyonuna sırf daha ucuz diye müsaade etmek çok yanlış. Bu tarz uygunsuz uygulamalar ile iyileşmek bir yana sağlığınızdan olmak da çok mümkün.

Doktor-hasta iletişimi ve güven konusunda ne söylemek istersiniz?

Bir hekim için en güçlü tedavi aracı, bilgisi kadar hastasıyla arasındaki güven bağıdır. Benim için hekim-hasta ilişkisi sadece tanı tedavi değil hastayı gerçekten duymak, anlamak ve süreç boyunca yanında olmaktır. Dermatoloji büyük ölçüde görünüm, özgüven ve yaşam kalitesi ile ilgili bir branş olduğundan hastalarımın sadece cildine değil, kaygılarına, beklentilerine ve önceliklerine de kulak vermeye çalışıyorum. Tedavi seçeneklerini anlatırken şeffaflık, sonuçlara dair gerçekçi bir beklenti yönetimi, süreci beraber planlama ve her aşamada açıklayıcı olmak güveni pekiştiriyor.

Sosyal Medyada Paylaş
GÜLŞAH SERT
Ekli Görseller