Yükleniyor...

Her çocuk bir yıldızdır

12 Eylül 2025

Çocukları merkeze alan bir eğitim felsefesi benimsediklerini ifade eden Minik Yıldızlar Kreş Gündüz Bakımevi Çocuk Kulübü Kurucu Müdürü Gamze Talan, çocukların bireysel farklılıklarını dikkate alarak, onlara kendi potansiyellerini keşfetme imkanı sunduklarını söylüyor ve ekliyor; “Amacımız çocukların özgüveni yüksek, empati kurabilen ve toplumsal yaşamda kendini rahatça ifade edebilen bireyler olarak yetişmesi.”

Minik Yıldızlar Kreşi kaç yaş grubuna hitap ediyor?

Minik Yıldızlar olarak 0–72 ay arası çocuklara hizmet veriyoruz. Biz bu dönemi çok kıymetli görüyoruz çünkü çocukların karakterlerinin, alışkanlıklarının ve özgüvenlerinin temeli bu yaşlarda atılıyor. Onların ilk adımlarına, ilk kelimelerine, hatta ilk sosyalleşme deneyimlerine eşlik ediyoruz.

Nasıl bir eğitim felsefesi benimsiyorsunuz?

Bizim için eğitim felsefesi, çocukların merkezde olduğu bir anlayış demek. ‘Her çocuk bir yıldızdır’ diyerek yola çıktık. Çocuklarımızı belli kalıplara sığdırmak yerine, onların bireysel farklılıklarını dikkate alıyor, her birine kendi potansiyelini keşfetme fırsatı sunuyoruz. Bunu yaparken çağdaş ve bilimsel bir çizgiyi esas alıyoruz. Eğitim anlayışımızın temelinde Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlılık var. Çocuklarımızı geleceğe hazırlarken onlara milli değerlerimizi aktarmak, aynı zamanda özgür düşünceyi ve çağdaş bakış açısını kazandırmak bizim için çok önemli.

Öğrenme sürecinde oyun temelli yaklaşıma çok önem veriyoruz. Çünkü çocuk oyun oynarken sadece eğlenmiyor; aynı zamanda dünyayı tanıyor, kendini keşfediyor. Sanat, müzik, drama ve doğa etkinlikleriyle onların hayal gücünü zenginleştiriyoruz. Duyu atölyemiz de bu yaklaşımın en güzel örneklerinden biri; çocuklarımız orada dokunarak, hissederek, deneyerek öğreniyor. Amacımız sadece akademik olarak hazır çocuklar yetiştirmek değil; özgüveni yüksek, mutlu, paylaşmayı bilen, değerlerine bağlı ve kendini ifade edebilen bireyler yetiştirmek istiyoruz.

Çocukların uyum sürecini nasıl yönetiyorsunuz? Aileler bu süreçte nasıl bir rol üstleniyor?

Uyum süreci bizim için çok hassas bir dönem. Çocukların kendilerini güvende hissetmeleri, okul sevgisi geliştirmeleri bu ilk günlerde başlıyor. Biz bu dönemi sabır, sevgi ve anlayışla yönetiyoruz. Çocuğu hemen uzun saatler okulda tutmak yerine, kademeli ayrılıklarla ilerliyoruz. Önce kısa sürelerle başlıyoruz, sonra yavaş yavaş süreyi uzatıyoruz. Bu noktada aileler de bizim en büyük destekçimiz. Onları sürece dahil ediyor, çocukla birlikte bu yolculuğa çıkmalarını sağlıyoruz. Çünkü çocuk yalnız olmadığını, anne babasının da yanında olduğunu hissettiğinde daha kolay adapte oluyor. Velilerimizin güveni ve iş birliği, süreci çok daha sağlıklı kılıyor.

Bizim için en önemli şey; çocuğun okula ‘zorunluluk’ olarak değil, güven ve mutlulukla bağlanması. O yüzden uyum sürecinde acele etmiyoruz, her çocuğun kendi hızına saygı gösteriyoruz.

Çocukların sosyal ve duyusal gelişimi için ne tür aktiviteler yapıyorsunuz?

Çocuklar oyun sırasında paylaşmayı, sırayı beklemeyi, empati kurmayı ve duygularını kontrol etmeyi öğreniyor. Grup etkinlikleri, drama çalışmaları, müzik ve sanat faaliyetleri onların sosyal-duygusal gelişiminde güçlü araçlar. Biz de burada bu yöntemleri sıkça kullanıyoruz. Duyu atölyemiz ise bu alanda çok farklı bir katkı sağlıyor. Çünkü çocuklar orada sadece zihinsel olarak değil, duyuları aracılığıyla da öğreniyor. Deneyimleyerek ve keşfederek öğrenmek hem duygusal zekâyı hem de sosyal becerileri güçlendiriyor. Bizim amacımız çocukların özgüveni yüksek, empati kurabilen ve toplumsal yaşamda kendini rahatça ifade edebilen bireyler olarak yetişmesi.

Eğitmen kadronuzda nelere dikkat ediyorsunuz?

Bizim için öğretmen sadece ders anlatan değil; çocuğun kalbine dokunan, yoluna ışık tutan, hayat boyu hatırlanacak bir rehberdir. Alanında uzman, deneyimli, kendini sürekli geliştiren ama aynı zamanda çocuklarla birlikte öğrenmeye ve onlarla birlikte yol yürümeye açık öğretmenlerle çalışıyoruz. Çocuklara sadece bilgi değil; sevgiyi, merhameti, doğa ve hayvan sevgisini, evrensel ahlak ilkelerini de aktarabilecek güçlü rol modeller arıyoruz. Kısacası Minik Yıldızlarda öğretmen olmak, yalnızca bir meslek değil çocukların hayatına yön veren bir yol arkadaşlığıdır.

Sosyal Medyada Paylaş
GÜLŞAH SERT
Ekli Görseller