Yükleniyor...

Kültür & Sanat

Bir hikâyesi olmalı

Bilmeyenler için tarif etmekte fayda var… Sultan Antika, Gaziantep’in tarihi kültür yolu üzerinde bulunan Yeni Han içinde, giriş kapısının tam karşısında. Turistlerin de uğrak yeri olan dükkâna girince nereye bakacağınızı şaşırıyorsunuz, ince işçilikli, rengârenk, çeşit çeşit antika ürün karşılıyor sizi…

Müzeler şehri Gaziantep

Dünyanın en eski yerleşim yerlerinden biri olan Gaziantep hem açık hem de kapalı pek çok tarihi mekâna ev sahipliği yapıyor. Mutfağıyla UNESCO'nun ‘Yaratıcı Şehirler Ağı’na dâhil edilerek adını tüm dünyaya duyuran gastronomi kenti Gaziantep’in turistik açıdan bir yönü daha var ki en az gastronomi ayağı kadar ilgiyi hak ediyor. Gaziantep, Türkiye’nin en çok müzeye sahip şehirlerinden biri ve dünyanın en büyük ikinci mozaik müzesine de ev sahipliği yapıyor… Şimdi yerli ve yabancı turistlerin de yoğun ilgi gösterdiği bu müzeleri tek tek tanıyalım…

SEMRA ŞAHİN -Tarihin modernle buluştuğu ülke İtalya

Roma İmparatorluğu’na ev sahipliği yapmış toprakları ile Katolik mezhebinin merkezi olan Vatikanı da içinde bulunduran kültürel miras açısından büyük zenginlikleri barındıran mistik ülke İtalya’ya kısa bir tura ne dersiniz?

Yorganlar Fora

Bir zamanlar çeyizlerin vazgeçilmezi olan el yapımı yorganlar unutulmaya yüz tutan geleneklerimizden… “Parıl parıl renkleri, zamansız desenleri ve arkalarındaki müthiş el emeğiyle yorganlara karşı neredeyse bir aşk besliyorum” diyen Ayça Sarc, ‘Yorganlar Fora sergisi ile bir zamanlar çeyiz sandıklarının vazgeçilmezi olan yorganları yeniden gün ışığına çıkartıyor…

Talep gelirse Gaziantep’te de eserler yaparım

Dünyanın önemli sanatçıları arasında yer alan ve yaptığı eserleriyle uluslararası sanat camiasında adından söz ettiren sanatçı Ahmet Güneştekin Gaziantep Yesemek Rotary Kulübün ev sahipliğini yaptığı ‘İlham Veren Buluşmalar’ gecesinde Gaziantepli sanatseverlerle buluştu.

Ah gençliğimizin Antep’i…

“Tahmis Kahvesi’nden Kırkayak Parkı’na selam vermekten yorulurduk. Peki şimdi… Yapayalnız kaldık… Sanki sadece ‘onların’ değil bizim de hayatımız da ‘kırlangıç fırtınası’ gibi!