- Şehitkamil / Gaziantep
- +90 (342) 232 80 81
- info@cemiyet.com.tr

Sağlıklı bir toplum hedefliyoruz
18 Temmuz 2025Kliniğinde her çocuğun ihtiyacına özel bireyselleştirilmiş bir yol haritası çizdiklerini ifade eden çocuk ve ergen psikiyatristi Uzm. Dr. Zafer Güleş, tanı ve tedavi sürecini; değerlendirme, psikoeğitim, terapi ve gerektiğinde ilaç tedavisiyle desteklediklerini anlattı.
“Birey odaklı yaklaşımımız, bilimsel temellere dayalı çalışmamız ve aileyi sürecin merkezine almamız bizi farklı kılıyor” diyen Uzm. Dr. Zafer Güleş, çocuk ve ergen psikolojisine dair önemli bilgiler paylaştı.
Sizi tanıyabilir miyiz? Mesleki yolculuğunuz nasıl şekillendi?
Tıp eğitimimi tamamladıktan sonra, çocuk ve ergenlerin dünyasına olan ilgim beni bu alanda uzmanlaşmaya yöneltti. Uzmanlık eğitimimi tamamladıktan sonra eğitim araştırma hastanesi, devlet hastanesi ve özel hastanelerde görev yaptım. Edindiğim deneyim ve bilgi birikimi ile 2021 yılında kendi muayenehanemi açtım. O zamandan bu yana alanında uzmanlaşmış ve her geçen gün genişleyen bir ekip ile kendi kliniğimde hizmet vermekteyim.
Zafer Güleş Akademisi hangi ihtiyaçtan doğdu? Kuruluş vizyonu ve temel hedeflerinden bahseder misiniz?
İhtiyaçların sadece tanı ve tedaviyle sınırlı olmadığını, aynı zamanda duygusal, sosyal ve gelişimsel boyutlarda da bütüncül bir yaklaşım gerektiğini gördüm. Bu farkındalık, beni koruyucu ve önleyici ruh sağlığı hizmetlerine ve ekip çalışmasına daha fazla odaklanmaya sevk etti.
Zafer Güleş Akademisi; sadece tedavi değil aynı zamanda farkındalık, rehberlik ve eğitim alanlarında da etkili bir merkez olma amacıyla kuruldu. Hem bireylere hem ailelere hem de alanda çalışan profesyonellere yönelik çalışmalarla daha sağlıklı bir toplum inşa etme vizyonuna sahibiz.
Kliniğinizin sunduğu hizmetleri ve multidisipliner yaklaşımınızı anlatır mısınız?
Kliniğimizde çocuk ve ergen psikiyatristi, klinik psikologlar, ergoterapist ve dil-konuşma terapisti ve çocuk gelişim uzmanları gibi alanında uzman profesyonellerle birlikte çalışıyoruz. Tanı ve tedavi sürecini; değerlendirme, psikoeğitim, terapi ve gerektiğinde ilaç tedavisiyle destekliyoruz. Her çocuğun ihtiyacına özel bireyselleştirilmiş bir yol haritası çiziyoruz.
Kliniğinizi ayrıcalıklı kılan özgün yönler nelerdir?
Öncelikle birey odaklı yaklaşımımız, bilimsel temellere dayalı çalışmamız ve aileyi sürecin merkezine almamız bizi farklı kılıyor. Ayrıca, akademik gelişimi önemseyen bir kurum olarak düzenli eğitimler ve süpervizyonlarla hem kendimizi geliştiriyor hem de meslektaşlarımıza katkı sunuyoruz.
Günümüzde çocuklarda en sık gözlemlenen ruhsal sağlık problemleri nelerdir? Bu sorunların temelinde neler yatıyor?
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB), otizm spektrum bozukluğu, kaygı bozuklukları, depresyon ve davranış bozuklukları oldukça sık karşımıza çıkıyor. Temelinde genetik yatkınlık ve gelişimsel sorunlar, aile içi iletişim sorunları, çevresel faktörler, dijital dünyaya aşırı maruziyet ve duygusal ihmal gibi faktörler yer alıyor.
Ailelerin çocuklarda gelişen ruhsal sorunlara karşı tutumları sizce nasıl evriliyor?
Son yıllarda ailelerin farkındalığı internet kullanımı ve sosyal medya ile artmış durumda ancak bu durum bilgi kirliliğine de sebep olabiliyor. Dolayısıyla uzman desteği bu süreçte oldukça önemli bir yere sahip. Ailelerin çocukları ile ilgili kaygıları, sorunlara yaklaşımları için doğru yönlendirmenin önemi daha çok öne çıkmakta.
Tedavi sürecinde ailenin rolü sizce ne kadar belirleyici?
Uzmanların, çocuklarla ilerlemelerinin yanı sıra; çocukların gösterdikleri ilerlemeleri ve öğrenmeleri daha kalıcı hale getirebilmeleri için ailelerin de evde bu süreci doğru şekilde desteklemesi çok önemli. Bu yaklaşım, hem çocuk hem aile için süreci kolaylaştıran ve hızlandıran, tedavi sürecinin başarısını doğrudan etkileyen önemli bir faktör.
Aileler çocuklarının ruhsal gelişimini desteklemek için nelere dikkat etmeli?
Düzenli, açık ve şefkatli bir iletişim kurmak, çocuğun duygularını ifade etmesine alan tanımak, yaşına uygun sorumluluklar vermek, sağlıklı sınırlar çizmek bu gelişimi olumlu etkiler. Ayrıca, çocuklar ile kaliteli zaman geçirmek en etkili destekleyici araçlardan biridir.
Teknoloji kullanımı, sosyal medya ve akademik baskı gibi faktörler çocukların ruhsal sağlığını nasıl etkiliyor?
Bu faktörler aşırıya kaçtığında hem dikkat hem duygu düzenleme üzerinde olumsuz etkiler yaratıyor. Özellikle sosyal medya, çocukların benlik algılarını ve sosyal ilişkilerini sağlıksız bir biçimde şekillendirebiliyor. Burada dengeli kullanım ve ebeveyn kontrolü kritik bir role sahip. Bu noktada da ailelere, çocuklarla uzlaşma ve onlarla sağlıklı sınırlar belirleme hususunda destek sağlıyoruz.
Koruyucu ruh sağlığı yaklaşımı nedir? Aileler bu alanda nasıl bilinçlendirilebilir?
Koruyucu ruh sağlığı; sorun oluşmadan önce riskleri fark edip oluşmasını önlemek veya sorunların etkisini en aza indirmek için yapılan müdahalelerin bütünüdür. Aile eğitimleri, okul iş birlikleri ve bireysel rehberliklerle bu bilinci yaygınlaştırmak mümkündür.
Ergenlik döneminde en sık karşılaştığınız psikiyatrik tablolar nelerdir?
Depresyon, anksiyete bozuklukları, yeme bozuklukları, teknoloji bağımlılığı, sosyal izolasyon ve öfke kontrol problemleri sık görülüyor. Bu dönemdeki bedensel ve duygusal hızlı değişimlere karşı gençler daha kırılgan olabiliyor.
Ergenlerde depresyon ve kaygı bozukluklarını fark etmek için aileler hangi belirtilere dikkat etmeli?
İçe kapanma, ilgi kaybı, okul başarısında düşüş, uyku ve iştah değişiklikleri, bedensel yakınmalar ve kendine zarar verme eğilimleri önemli belirtilerdir.
Aile içi iletişim, ergenin ruhsal sağlığını nasıl etkiler?
Empati ve anlayış temelli bir iletişim, ergenin kendini değerli ve güvende hissetmesini sağlar. Eleştirel ve aşırı denetleyici tutumlar ise ergeni içe kapatabilir, daha riskli davranışlar sergilemeye sevk edebilir. Ailelerin bu dönemdeki yaklaşımı çocuk için kritik öneme sahiptir.
Aile terapisi bu süreçte nasıl bir denge sağlar?
Aile terapisi, bireysel sorunların arkasındaki dinamikleri ortaya koyarak aile sisteminde bütünsel iyileşme sağlar. Ergenin yalnız olmadığını hissetmesine katkıda bulunur. Problem eşittir çocuk bakış açısından değil, problemler ve onlara karşı aile olarak yaklaşımın nasıl olabileceğine yönelik bir bakış açısı kazandırılmak hedeflenir.
Zafer Güleş Akademisi’nde ailelere, çocuklara ve uzmanlara yönelik ne tür eğitim ve seminerler düzenliyorsunuz?
Ailelere yönelik ebeveynlik becerileri, sınav kaygısı yönetimi, teknoloji bağımlılığı gibi başlıklarda seminerler düzenliyoruz. Uzmanlara yönelik vaka süpervizyonları ve gelişim seminerleri de kliniğimizin önemli ayaklarından biri.
Topluma katkı sağlamak adına yürüttüğünüz sosyal sorumluluk projeleriniz var mı?
Okullarla iş birlikleri, ücretsiz bilgilendirme seminerleri ve kırsal bölgelerde çocuk ruh sağlığı farkındalığı projeleri yürütüyoruz. Amacımız, psikiyatrik desteğe erişimi herkes için mümkün kılmak.
Önümüzdeki dönemde klinik ve akademi olarak hedefleriniz nelerdir?
Online psikoeğitim modülleri oluşturmak, araştırma temelli projeler yürütmek ve ruh sağlığı alanında toplumsal farkındalığı daha da yaygınlaştırmak ve destek arayışını normalleştirmek temel hedeflerimiz arasında.
Çocuğumuzun bir uzmana ihtiyacı olduğunu nasıl anlayabiliriz? Hangi işaretler uyarıcı olmalı?
Çocuğunuzda gelişimsel alanda gecikmeler, ani duygu değişimleri, sosyal çekilme, uyku veya yeme düzeninde bozulma, dikkat dağınıklığı, öfke patlamaları gibi belirtiler gözlemliyorsanız bir uzmana başvurmanız faydalı olacaktır.
Çocuğumuzun duygularını daha rahat ifade edebilmesi için evde nasıl bir iletişim dili kurmalıyız?
Yargılamadan dinlemek, duygularını adlandırmasına yardımcı olmak ve "yanındayım" mesajı vermek çocuğunuzu duygusal olarak güçlendirir. Açık uçlu sorular sormak da kendisini ifade edebilme becerilerini arttıracaktır. Bunun için “Bugün okul nasıldı?” demek yerine “Bugün okulda neler oldu, neler yaptınız?” şeklinde sorular destekleyici olabilir.
Yoğun okul temposu, teknoloji kullanımı ve sosyal etkileşimler arasında çocukların ruhsal dengeyi koruması için ebeveynler neler yapabilir?
Günlük rutinler, yeterli uyku, fiziksel aktivite, ekran süresi ve içerik sınırlamaları ve birlikte geçirilen kaliteli zaman çocukların ruhsal dengesini korur. Dengeli bir yaşam modelinde gençlere örnek olmak da çok kıymetlidir.
Ebeveynlerin kendi ruhsal durumu çocuklar üzerinde nasıl bir etki bırakır? Bu konuda farkındalık geliştirmek neden önemlidir?
Ebeveynin kaygısı, öfkesi veya duygusal dalgalanmaları çocuklar tarafından kolaylıkla hissedilir ve içselleştirilir. Kendi psikolojik sağlamlığını güçlendiren ebeveyn, çocuğuna da daha güvenli bir ortam sunar; aynı zamanda olası sorunlar ile nasıl baş etmesi gerektiği ile ilgili de çocuğuna rol model olarak onun ruh sağlığını desteklemiş olur.
Çocuğun duygusal gelişimini destekleyen oyunlar, kitaplar veya aile içi aktiviteler nelerdir?
Duygu kartlarıyla oyunlar, hikâye tamamlama etkinlikleri, birlikte günlük tutmak veya yaratıcı sanat etkinlikleri çocuğun duygularını tanımasına ve ifade etmesine katkı sağlar. Ayrıca birlikte kitap okumak güvenli bağ geliştirmede önemli bir araçtır.