Yükleniyor...

Aponine’den Hışvahan’da zarafet dolu tanıtım

16 Aralık 2025

Mücevher dünyasının seçkin markalarından Aponine, Hışvahan’da düzenlediği özel davetle yeni koleksiyonunu misafirlerle buluşturdu. Renklerin enerjisi ve incelikli el işçiliğiyle öne çıkan parçaların yer aldığı seçki, davetlilerden büyük ilgi gördü.

Aponine kurucuları Nisa ve Yasemin Çakar‘ın ev sahipliğinde, gün boyu süren etkinlikte davetliler, Aponine’in zarafetle örülü koleksiyonlarını yakından keşfederken, markanın kendine has modern–klasik çizgisini yansıtan mücevherleri deneyimleme fırsatı buldular. Hışvahan’ın tarihi atmosferi ise bu özel tanıtıma ev sahipliği yaptı.

Aponine iki yıl önce kuruldu

Nisa Çakar, kuruluş hikayelerini ve marka yolculuklarını şöyle anlattı: “Amerika'da psikoloji ve işletme okudum. Pandemi nedeniyle İstanbul'a döndüm, iki yıl kurumsal hayatta çalıştım ancak hep kendi işimi yapmak istiyordum. Annem mücevherleri çok severdi. Hep kendi tasarımlarını yaptırıp takardı. Bu da bana açıkçası ilham oldu ve kendisine bir teklifte bulundum, “Benim böyle bir girişimim var. Eğer sen de desteklersen bunu iş olarak yapmak istiyorum. ”O da beni çok destekledi. Bunun üzerine taş eğitimi almaya Londra'ya gittim. Bir yıl boyunca pırlanta ve renkli taşlar üzerine eğitim aldım. O sırada da marka çalışmalarına başladık. Eğitimim tamamlanıp İstanbul'a döndüğümde tasarımlarımızı tamamlamıştık, ilk lansmanımızı yaptık. Aponine doğalı iki yıl oldu. Bu yıl Mayıs ayının sonunda da Nişantaşı’ndaki showroom'umuzun açılışını yaptık. Onun dışında Amerika'da üç noktadayız. Türkiye'de de Beymen'deyiz. İstinye Park, Zorlu ve online'da da varız Beymen'de. Annem finans sektöründe yönetici olduğu için işimizin finans kısmıyla da o ilgileniyor, bana destek oluyor. Showroom'da da tamamen ben varım.”

Tasarımlar annemle benim zevkimizi yansıtıyor

Aponine tasarımlarının annesi Yasemin Çakar ve kendisinin zevklerini yansıttığını ifade eden Nisa Çakar, “Biz tamamen annemle beraber yıllar boyunca kafamızda oluşan tasarımları Aponine’ye yansıttık. Gerek taş renkleri, gerek kesimler olsun bütün ürünlerimizde ve koleksiyonlarımızda kendi tarzımızı markamıza yansıttık. Bir tasarımcıyla çalışmadık. Şu an çizim yapmıyorum ama ileride mücevher tasarımıyla ilgili de eğitim almayı düşünüyorum” dedi.

Global bir marka olmak en büyük hedefim

Uzun vadede dünya çapında bilinen bir marka olmayı hedeflediklerini belirten Nisa Çakar, “Özellikle iki hafta önce Riyad'da bir mücevher fuarına katıldık ve çok güzel geçti, markamıza çok güzel bir ilgi vardı. O yüzden öncelikli olarak Ortadoğu'da, İngiltere’de mağaza açmak istiyorum. Amerika'da zaten üç noktadayız ama daha fazla noktaya girmek istiyorum açıkçası. Yakın zaman olarak da Londra'da mağaza açmayı çok istiyorum” diye konuştu.

‘Ben buradayım’ diyen kadınlara hitap ediyoruz

Nisa Çakar Aponine'nin çizgisini, tarzını ve kimlere hitap ettiğini ise şöyle anlattı: “Bence Aponine kadını, kendine çok güvenen, özgüvenli, iddialı, kendine has bir tarzı olan, yani "ben buradayım" diyen kadınlar. Daha modern. Çünkü bizim tasarımlarımızı hem gündüz takabilirsiniz hem de gece, bu önemli. ‘Gündüzden geceye’, bizim aslında mottomuz da bu. Doğal renkli taşlar, pırlanta. Gündüzden geceye takabileceğiniz... Biz bu ağır mücevher algısını kırmak istedik Türkiye'de. Çünkü mücevher deyince genelde akla ağır tasarımlar geliyor. Renkli taş biraz daha modern, biraz daha spor ama çok değerli. Örneğin biz safiri çok kullanıyoruz. Safirin de çok fazla renk çeşidi var: yeşil, sarı, pembe, mavi. Ve pırlantadan, elmastan sonra en değerli renkli taş, safirdir, zümrüttür, yakuttur. Bunlara da biz tasarımlarımızda çok ağırlık veriyoruz. Yani hem çok değerli, hem modern, zarif, gündüz de gece de takabileceğiniz güçlü tasarımlar diye düşünüyorum.”

Sosyal Medyada Paylaş
GÜLŞAH SERT
Ekli Görseller