- Şehitkamil / Gaziantep
- +90 (342) 232 80 81
- info@cemiyet.com.tr

Gaziantep’e hayranım
14 Mart 2025Türkiye’nin ilk ve tek lüks içerik sitesi Oggusto’nun kurucusu Özlem Güsar ile Gaziantep özelinde keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik. Gaziantep’e, Gazianteplilerin şehre bağlılığına, çalışkanlığına ve konukseverliğine hayran olduğunu dile getiren Özlem Güsar, Gaziantep’in geleneklerine bağlı kalırken modernliğini korumasından da çok etkilendiğini ifade etti.
Gaziantep sizin için sadece iş ve sosyal sorumluluk çalışmalarıyla bağ kurduğunuz bir şehir değil, aynı zamanda dostlarınızın olduğu özel bir yer. Bu şehirle bağınızı nasıl tanımlarsınız?
Ben herhalde bir önceki hayatımda bu şehirde doğmuşum diye düşünüyorum:). 8-9 sene önce geldim Gaziantep’e. Daha önce çok az tanıdığım ama sonrasında çok hayran olduğum bir şehir. Neden derseniz hem geleneklerine çok bağlı hem çok modern. Hem yurt dışında okuyup eğitim alan ama sonrasında şehrini geliştirmek için geri dönen insanlarla dolu. Dünyanın her yerinde yaşayabilecek durumda olduğu halde Gaziantep için daha iyisini yapmaya çabalayan bir kitle var burada. Tabii ki yemeklerini saymıyorum tabii ki misafirperverliğini saymıyorum. Şöyle diyorum ben, keşke bu ülkenin her şehri Gaziantep kadar şehrine bağlı olsa, Gaziantepliler kadar çalışkan ve konuksever olsa, şehrini yükseltmek için yaşasa daha iyi bir ülkede yaşarız. Bu şehir ve bu şehrin insanları için gerçekten bunları hissediyorum, hissederek içimden geldiği gibi söylüyorum bunu.
Gaziantep tarihi ve kültürel zenginlikleriyle tanınan bir şehir. Sizi en çok etkileyen tarihi yapılar veya müzeler hangileri?
Tabii ki Zeugma Müzesi. Dünyanın en özel müzelerinden biri bana göre. Ancak Panorama Müzesi de gerçekten ağlayarak gezdiğim bir müze. Sevgili Ceren’in babası Sıtkı Severoğlu ile gezmiştim, büyük bir şanstı. Çok duygulanmıştım. Gazianteplilerin Antep dendiğinde neden gönül koyduğunu, Gazi unvanının nasıl kazanıldığını o kadar net hissettim ki, çok etkileyiciydi. Aynı zamanda Rumkale yine çok özel bir yer. Yapı olarak da Hışvahan’ı çok seviyorum. En azından benim kendi çevremde Hışvahan Gaziantep’e gelmemiz için her zaman bir sebep yaratıyor. Çok başarılı işler yapıyor.
Gaziantep, dünyaca ünlü bir mutfağa sahip… Favori Gaziantep yemeğiniz veya tatlınız nedir?
Bunun cevabını vermek mümkün değil :). Yuvarlama, yenidünya kebabı, Zeki İnal’ın şöbiyeti, baklava, katmer çok severek yediğim lezzetler. Ben Gaziantep’e turistik bir geziyle yıllar önce ilk geldiğimde katmeri tuzlu, peynirli bir yiyecek zannetmiştim:) Fıstıklı ve kaymaklı olduğunu görünce çok şaşırmıştım. Şu an favori tatlılarımdan biridir katmer.
Gaziantep halkı sıcakkanlılığı ve misafirperverliğiyle bilinir. Burada yaşadığınız ve sizi derinden etkileyen unutulmaz bir anınız var mı?
Gerçekten o kadar çok var ki, Gaziantep yemek kitapları yazıyor ya bence misafirperverliğin de kitaplarını yazmalı. Burada o kadar gönülden karşılanıyorum ki tarifi imkânsız. Gaziantepliler misafir ağırlamayı çok seviyor. Ve bunu herkese yapıyorlar. Birkaç ay önce Saffet Emre Tonguç ile birlikte Zeugma Mozaik Müzesindeki bir etkinlik için buraya gelmiştim, konuşmacı olarak. Ve birçok arkadaşımı da davet ederek onlara, ‘Bakın İstanbul’da sizi mükemmel ağırlayacağımın garantisini veremem ama Gaziantep’te mükemmel ağırlayacağımın garantisini veririm’ demiştim. Oradaki garanti ben değildim, Gaziantep’teki çok değerli dostlarımdı.
Beni en etkileyen anım ise şuydu, geçen Eylül ayında kızım evlendi. Sevgili Mine Özmen duyduğu andan itibaren ‘kına gecesini, gelin hamamını ben yapacağım’ dedi. Benim kızım da o tarz şeylerden çok hoşlanmıyordu, her seferinde ‘Mine abla ev döşüyoruz, yoğunum’ falan dedi. En sonunda Mine saz heyetini, şefini aldı İstanbul’da geldi ve kızıma kına gecesi yaptı. Unutulmaz bir geceydi, kızım bile ‘İyi ki yaptık çok güzel oldu’ dedi.
Lüks dünyasını yakından takip eden biri olarak, Gaziantep’in geleneksel el sanatları ve zanaatkârlık açısından büyük bir potansiyele sahip olduğunu düşünüyor musunuz? (Antep işi, kutnu, bakırcılık vs.) Sizce bu değerler uluslararası arenada nasıl daha iyi tanıtılabilir?
Sevgili Jülide Konukoğlu kutnuyu canlandırarak çok büyük bir iş yaptı. Senelerdir bu ülkede çok farklı işler yapılıyor ama dünya devi Dior Türkiye’ye geldi, Gaziantep’ten Kutnia’yı buldu ve bir koleksiyonunu tamamıyla kutnuyla yaptı. Bu, ne kadar özel bir şeye imza atıldığının göstergesi. Bunu sadece Gaziantep için değil Türkiye’deki tüm geleneksel el sanatları için düşünüyorum… Kutnu, bakır, Antep işi için de geçerli, var olan değerlerimize biraz modern dokunuşlar katmamız gerektiğine inanıyorum. O otantikliğini korumaya devam etmeli ancak o ürünler çok modern bir eve de entegre edilebilmeli. Umarım Antep’in tüm geleneksel değerleri dünyanın önde gelen markalarıyla ve tasarımcılarla işbirliği yapılarak daha modern dokunuşlarla uluslararası değere kavuşur. Ancak o zaman bitmeyecek bu değerlerimiz.
Eğer Gaziantep ile ilgili bir projede yer alma fırsatınız olsaydı, hangi alanda katkı sağlamak isterdiniz?
5 Mayıs’ta Gaziantep’te Işıldayanlar Konferansı yapacağız. Bunu da buradan duyurmuş olalım. Işıldayanlar Konferansı, kadınların güçlenmesi üzerine kurulu bir etkinlik. Çiftçi bir kadınımızdan genç kızlarımıza, yönetim kurulu başkanımızdan sanatta, sporda veya herhangi bir alanda başarılı olmuş kadınlarımıza kadar, ışıldayan tüm kadınlarımızı sahneye çıkardığımız bir platform. 5 Mayıs’ta Panorama Müzesinde gerçekleştireceğiz. Gaziantep’in yanı sıra İstanbul’dan konuklarımız da olacak. Bir gönül köprüsü kurmak istiyoruz Empati Derneğiyle birlikte.
Bu konferansı 3 kere İstanbul’da gerçekleştirdik. ‘İstanbul dışında nerede yapalım’ dediğimizde ilk aklıma gelen şehir Gaziantep oldu. Gaziantep hem çok güvendiğim bir şehir hem de kadınlarının çok güçlü, çok başarılı ve çok çalışkan olduğuna inanıyorum. O nedenle ilk projenin burada olması beni çok mutlu etti.